Ana içeriğe atla

Ön Çapraz Bağ Yaralanmaları (Kopması)

Ön Çapraz Bağ Yaralanmaları (Kopması)

Ön çapraz bağ yaralanmaları (öçb, acl rüptürü, kopması)
Diz ekleminin yerinde durması sağlayan bağların en önde olanıdır. Dizde en sık görülen bağ kopması ön çapraz bağda meydana gelmektedir. Her yaş grubunda görülmekle birlikte; aktif spor sonrasında görülme sıklığı artar. Ülkemize özgü olarak özellikle halı saha maçları, kayak gibi sporlardan sonra sıklıkla görülebilmektedir.
En sık görülen yaralanma şekli hasta tarafından tarif edildiği şekliyle ” dizde dönme ” ile olur. Bazen kopma veya yırtılma şeklinde bir ses duyulabilir. Kopmanın ilk oluştuğu anda hemen ağrı olmayabilir, ancak ilerleyen zamanlarda dizin içi kanla dolar ve şiddetli ağrı başlar. Hasta ayağının üzerine basarak rahat şekilde yürüyemez. İlerleyen zamanlarda dizde hareket kısıtlılıkları, tüm bacakta şişlikler ve ön çapraz bağ yaralanmalarında sıklıkla belirtilen ” dizde boşalma hissi” meydana gelir. Bu his; hasta tarafından ” ayağının üzerine basınca dizi altından kayıp gidecekmiş gibi” şeklinde tarif edilmektedir. Bu tarifte de belirtildiği üzere ön çapraz bağın ana fonksiyonu uyluk kemiğinin kaval kemiği üzerinde öne doğru kaymasını ve dönmesini engellemektedir.
Tanısında muayene ve MR gereklidir. Yaralanmanın hemen sonrasında çekilen MR’da yumuşak dokuda kanama ve sıvıdan dolayı görüntü çok net olmayabilir. Bir ay sonrasında tekrar çekilen MR daha net olarak yırtığı gösterir. Çapraz bağ yırtığın yanı sıra diğer bağlar, menisküsler , kıkırdaklar, eklem içi yabancı cisimler ve kemik ile ilgili değişiklikler ( kırık, ödem vb.) detaylı şeklinde saptanabilir.
MR da çapraz bağ yırtığı olan hastalarda yarım yırtık (parsiyel rüptür) tam yırtık (total rüptür, kopması) gibi ifadeler bulunabilir. Muayene sonrasında yine önemli bir husus; tedaviyi yapacak hekim tarafından MR kesitlerinin görülmesidir.
Muayene olmaksızın sadece MR veya MR raporuna bakılarak ameliyat kararı verilmemelidir. Dizdeki bağlarda dengesizlik (instabilite) durumu varsa yarım yırtık da olsa ameliyat gereklidir. İnstabilite; muayene ile saptanır.
Daha önceleri belirli bir yaş aralığında (18-35) bu ameliyat önerilmekteyken; güncel tedavide artık hastanın aktivite veya beklenti düzeyine göre yaşa bakılmaksızın cerrahi tedavi önerilmektedir. Burada bir önemli husus; 18 yaşın altında da bu ameliyat yapılabilmektedir ancak ameliyat esnasında büyüme kıkırdaklarına zarar verilebileceğinden ötürü 18 yaşına kadar beklenmesi ve bu esnada güçlendirme egzersizleri yapılması uygun olabilir. Bu konuda nihai kararı doktorunuz eşliğinde almanız yararınıza olacaktır.
Ön çapraz bağ yırtığı özellikle de tam kat yırtık olduğu zaman (çapraz bağ kopması) ameliyat harici yöntemler ile iyileşmez.
Yarım veya tam kat yırtığı olan ancak dizde bağ dengesizliği (instabilite) bulunmayan, bağda yalnızca zedelenme (strain) bulguları olan, menisküs kıkırdak ve kemikte önemli problemleri bulunmayan, beklenti düzeyi düşük hastalarda, çocuk ve ileri dereceli yaşlı hasta grubunda, ameliyata engel olacak hastalığa sahip olan, ama en önemlisi muayenesi normal olan bazı hastalarda, tedavide ameliyat harici (konservatif) yöntemler kullanılabilir. Ameliyat dışı yöntemlerin çoğunluğu fizik tedavi uygulamalarını kapsar. Kademeli olarak eklem içindeki sıvının azaltılarak eklem hareket açıklığının eski haline getirilmesi, kasların güçlendirilmesi için rehabilitasyon programı uygulanır. Aralıklı kontrollerle iyileşme takip edilir.
Ameliyatı kapalı yöntemle yapılır. Kapalı (artroskopik) denilen yöntemde birkaç küçük delik ve kesiden tüm ameliyat bitirildiği için iyileşme daha hızlı olmakta, ağrılar daha çabuk azalmakta ve normal günlük yaşama dönüş daha hızlı olmaktadır.
Teknik olarak; kişinin kendisinden alınan; ” yedek” olarak kullanılabilecek bağlar ile “kapalı yöntem” eşliğinde yeniden çapraz bağ oluşturulur (tıbbi ismi: hamstring otogreft ile artroskopik ön çapraz bağ rekonstrüksiyonu). Bu ilk seçenektir ancak bazı durumlarda dışardan kullanılan allogreft adı verilen tendonlar ile de operasyon gerçekleştirilebilir. Bu bağlar kaslarından ayrılarak tendon olacak şekilde temizlenir. Hastanın anatomisine uygun olarak kemikte tüneller açılır ve bağ buraya yerleştirilir. İçeri yerleştirilen malzemeler (vida askı sistemleri ipler vb.) biyolojik özellikte olup çıkarılmaları gerekmez. Hasta bir ömür bu malzemeler ile yaşayabilir. Alınan “yedek” tendonlar yeniden oluşmaz ancak alındıkları bölgeyle ilgili önemli bir olumsuzlukla karşılaşılmaz.
Ameliyat sonrası dizi belirli bir açı derecesinde harekete izin veren cihazlar ile hareket ettirmek mümkündür veya kimi zaman bunlara hiç ihtiyaç duyulmaz. Ameliyat sonrasındaki ilk gün hasta koltuk değnekleri eşliğinde ayağının üzerine basarak yürüyebilir. Normal şartlarda, 1(bir) gece hastanede kalış yeterlidir. Taburculuk sonrası aralıklı pansuman önerilir ve fizik tedavi programı hastaneden çıkmadan başlatılır. İyileşme ortalama 1 ile 3 ay arasında sürmektedir. İşe dönüşe 1 ay sonrasında izin verilir. Hafif tempolu koşulara 3. ayda geçilir. 5. aydan sonra hasta geçmişte yapmış olduğu spor aktivitelerin tümüne geri dönebilir.
Op.Dr.Okyar Altaş
Ortopedi ve Travmatoloji Uzman

Yorumlar